ZIKZAK WEBLOG: Mart 2006



WEBLOG

Zikzak, kişisel bir weblogdur. Okumakta olduğunuz sayfalarda, daha çok site sahibini ilgilendiren konularda yazılar ve linkler bulunmaktadır. Site geneli hakkındaki düşüncelerinizi, önerilerinizi ve isteklerinizi bir eposta aracılığıyla bildirebilirsiniz.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ARŞİV . . LİNKLER . . EPOSTA . . .

Urban Dictionary

UrbanDictionary.com... Ekşi Sözlük benzeri bir sözlük sitesi. İfadelerin cümle içindeki kullanım örneklerinin de yazıldığı siteye, ifadeleri tanımlayan fotoğraf ve ses dosyaları da gönderilebiliyor... Tanıtım yazısı:
Urban Dictionary is more than a dictionary. It's a living catalog of human interaction and popular culture created by hundreds of thousands of people, and read by millions. It is infectious: The dictionary grows more accurate, and more addictive, with hundreds of new definitions every day.


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Güneş tutulması ve uzaylılar

Daha önce yazıp yazmadığımı hatırlamıyorum ama Güneş tutulması konusu açıldığında aklıma UFO'larla alakalı bir sitede okuduğum bir yazı geliyor... Ay Güneş'i tam olarak (ne eksik, ne de fazla) kapatıyor ya, iddiaya göre Ay'ı o konuma uzaylılar getirmiş... :-)

Diyanet İşleri’nin başına da bir ateist getirebiliriz

Serdar Turgut, hükümetin Merkez Bankası’nın başına faizi gerekli görmeyen bir iktisatçı atamaya çalışmasını farklı bir açıdan ele almış...
Hükümetin Merkez Bankası’nın başına faizi gerekli görmeyen bir iktisatçı atamaya çalışması bana güzel olduğuna inandığım bir fikir verdi. Bu atamayla birlikte gerçekten post-modern olan bir Türkiye’yi kurmaya başlayabiliriz diye düşünüyorum. Örneğin; Merkez Bankası’nın başına faize inanmayan bir başkan atadıktan sonra Diyanet İşleri’nin başına da bir ateist getirebiliriz. Merkez Bankası’nın başına getirilecek şahsın sadece faizi sevmemesi yeterli olmamalı, o aynı zamanda paradan da haz etmemeli ve tercihan mal mübadelesiyle çalışan bir ekonomiye inanmalı.


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Sizde erkekler uzun etek mi giyiyor?

Dün, Melih Aşık'ın köşesinde Türk turizmiyle ilgili bir yazı vardı...
Polonya'da okuyan Cem Kolağası adlı genç okurumuz Wezyr Holidays adlı dergiden söz ediyor. Türkiye'ye turist getiren Wezyr Holidays'in dergisinde baştan aşağı türbanlı kadınların, sokaklarda namaz kılan erkeklerin resimlerinin yer aldığını yazıyor. Böyle bir derginin arka kapağında Türkiye'den yaklaşık 10 otelin reklamı var diyor... Bu arada kimi Polonyalılar da Türk olduğunu öğrenince okurumuza "Sizde erkekler uzun etek mi giyiyor" diye sormakta imiş. Kültür Bakanlığı'nın sitesinde uzun uzun Mevlana törenleri gösteriliyor, izleyenler de haklı olarak bizim erkeklerin öyle giyindiğini sanıyormuş...
Dergiyi görmemiş olsak da kullanılan fotoğrafları tahmin etmek zor değil... Türkiye'nin Arap ülkesiymiş gibi pazarlandığından ve yabancı kanallardaki Türkiye veya Türklerle ilgili haber ve programlarda kullanılan görüntülerden daha önce de bahsetmiştim... Aylar, yıllar geçse de sanırım değişen bir şey olmayacak...

Bu arada, bugünkü Sabah gazetesinde de ilginç bir haber vardı. Yunan To Vima gazetesi, okullarda okutulan tarih kitaplarındaki yalanları sıralamış...
1. Osmanlı, Yunan'a İslam baskısı yapmadı.
2. Aileler çocuklarını kendi isteğiyle yeniçeri yaptı.
3. Yunanca yasaklanmadı.
4. Kilise'nin asıl düşmanı Katoliklerdi.
5. Bağımsızlık ayaklanma ile gelmedi.
6. Yunan tek başına bağımsızlık elde etmedi.
7. Sırplar da ayaklandı.
8. Diğer devletler çıkarı için yardım etti.
9. Türkler de topraklarından oldu.
10. Mübadelede dönenler Anadolu'ya gidenlerdi.


SilverToons

SilverToons.com - by Stephen Silver
SilverToons.com... Sitede, Stephen Silver imzalı onlarca çizim var. Çizimlerin tamamına "portfolio" adlı bölümden ulaşabilirsiniz...

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

SoruShop

SoruShop.com... Sitedeki sorulara cevap veren katılımcılar arasında yapılan sıralamada ilk 5 dereceye girenler Cem Yılmaz'ın İstanbul'daki gösterisine bilet kazanacakmış... Radikal'de çıkan haber... Sitede bulunan tanıtım yazısı:
Hepsi alanında yetkin isimlerce ve soru editörleriyle hazırlanan, daha önce başka yerde yayınlanmamış soruların yer aldığı ve doğruluğuna güvence verilen, sorumluluğu yüklenilen profesyonel online bilgi yarışması ve soru satış portalı.


Galatasaray'a ceza verilmemeli

Temsilciler ve dördüncü hakem Galatasaray-Fenerbahçe maçında sahaya atılmış olan her şeyi dakikası dakikasına sıralamışlar. Şimdi bu raporlar ve Fenerbahçe'nin isteği doğrultusunda Galatasaray'a saha kapatma cezası verileceği konuşuluyor... Şimdi hafızalarımızı tazeleyelim ve bu maddelerin neden atıldığını (bence bir misillemedir) anlamaya çalışalım... Geçen sene, 22 Mayıs 2005 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray Süper Lig maçını hatırlayalım...

Milliyet gazetesinden "günün ayıbı" başlıklı bir haber...
Saraçoğlu standartları bozuldu... Kadıköy'de hiç küfür edilmiyor iddiası, biraz fazla iddialıydı. Dünya'nın hangi stadında böyle bir temizlik sağlanabilmiş ki! Hatta böyle birşey sağlanabilir miydi ya da sağlanmalı mıydı? Bunlar da tartışma konusu. Ama şu kesinlikle söylenebilir, sezon başından bu yana mümkün olabilecek dil hijyeni sadece bu statta vardı. Bu konuda yurt çapında bir planlama yapacak olanlara bir standart sunulmuştu: Küfürde Kadıköy standartları. Dün bu standart bozuldu. Maçtan önce Özhan Canaydın'a edilen küfürlerle. Hatta bir ara DJ marifetiyle üzerine küfürlü güfteler bezenmiş bildik şarkıların çalınıp, ilgili yerlerde ses kısılmasıyla. Ve tabii küfür, şiddetin ilk adımıdır. Çünkü ardından tünele giren Galatasaraylılar'a şişelerin yağması geldi. Önemli yol almış Fenerbahçe tribünleri en başa döndü.
Milliyet gazetesinden başka bir haber... Başlığı ise çok ilginç: "Galatasaraylı futbolcular pet şişe yağmuruna tutuldu"...
Galatasaraylı futbolcular, Fenerbahçe maçı öncesi ısınmak için sahaya çıkarken adeta pet şişe yağmuruna tutuldu... Maçın başlamasından 45 dakika önce sahaya çıkan sarı-kırmızılı futbolculara maraton tribününden çok sayıda su dolu pet şişe atıldı. Sarı-kırmızılı futbolcular, soyunma odası tünelinden çıkışta koşarak sahaya girerken, çevik kuvvet ekipleri tünel çıkışında kalkanlarıyla futbolcuları yabancı maddelerden korumaya çalıştı. Isınmasını tamamlayan Galatasaraylı futbolcular soyunma odalarına giderken de büyük zorluklarla karşılaşarak, yine pet şişe yağmuruna tutuldu. Tünel girişine gelen futbolcular, tek tek polis kalkanlarının altına koşarak soyunma odasına gidebildi.
Futbolcularıyla birlikte sahaya çıkan Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Ergun Gürsoy’a Fenerbahçeli taraftarlar büyük tepki gösterdi. Gürsoy’a tribünlerden yabancı maddeler atılırken, güvenlik güçleri Galatasaraylı yöneticiyi kalkanlarıyla koruma altına aldı. Ancak Gürsoy koruma istemeyince, numaralı tribüne dek özel güvenlik birimlerinin kontrolünde gelirken, bu kez tribünlerden küfür edilmeye başlandı. Numaralı tribün önüne geldiğinde yine yabancı maddeler atılmaya başlayınca Gürsoy, protokol tribününe çıkamadı. Bir süre saha içinde bekleyen Galatasaraylı yöneticiyi polisler yeniden koruma altına alarak tribüne çıkardı.
Arsız bazı Fenerbahçeli yöneticiler için yaşananların fotoğraflarını da verelim ve adalet isteyen zavallıya soralım: Fenerbahçe'nin sahası bu maçtan sonra kapatıldı mı?.. Fotoğraf 1, fotoğraf 2, fotoğraf 3, fotoğraf 4... Bu fotoğraf da bu sene Kadıköy'de yaşananları hatırlamanız için...

Bu arada arsızlık, sadece bazı Fenerbahçeli yöneticilere has bir özellik değil. Denizlisporlu Mehmet Yılmaz'ın topu eliyle düzelterek attığı golü görmezden gelebilen Denizlispor basın sözcüsü de, Denizlispor-Galatasaray maçında bir gollerinin ofsayt gerekçesiyle iptal edildiğinden bahsetmiş ve hakemleri eleştirmiş...

Prospektüs okumayan doktorlar var

Rahatsızlığından dolayı anneme içeriğinde hormon bulunan bir hap veren doktor, haplardan günde bir adet içilmesi gerektiğini söylemiş ve bir hafta sonra da sayının günde iki adede çıkartılmasını istemiş. Aynı rahatsızlığa sahip olan, dahası, tahlil sonuçları annemin iki katından daha bozuk olan annemin bir arkadaşına ise başka bir doktor, aynı haptan günde bir çeyrek alması gerektiğini, yeni tahlillerden sonra dozun birkaç haftada bir yarım yarım arttırılabileceğini söylemiş. İlk seferde yüksek dozun zararlı olduğunu belirten doktor, "yüksek doz ayaklarını tavana vurdurtur" demiş... Zaten ilacın prospektüsünde de benzer uyarılar yapılmış. Tedaviye günde yarım veya bir adet hapla başlanması gerektiği yazılmış. İki-üç hafta sonra yapılacak olan yeni tahlillerin sonuçları daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyorsa iki-üç haftada bir (yarım hap) arttırıma gidilebileceği belirtilmiş ve yüksek dozla başlanmaması uyarısında bulunulmuş... Anlayacağınız, hastalara verdikleri ilaçların prospektüslerini okumaya tenezzül etmeyen bazı doktorlar, yeni tahlil sonuçlarını beklemeden (sanırım hastanın suratına bakıp ne miktarda ilacın yeterli olacağını anlama gibi bir becerileri var) kafalarına göre arttırıma gidebiliyor... Tecrübe dedikleri şey bu olsa gerek...

LN B, Agent de Photographes

LNBagent.com - LN B, Agent de Photographes
LN B, Agent de Photographes... Sitede altı fotoğraf sanatçısına ait 200'den fazla eser sergileniyor...

CNN Türk Blog

CNN Türk Blog... CNN Türk adlı televizyon kanalında izlediğimiz haber ve programları hazırlayanlara ve diğer CNN Türk çalışanlarına (muhasebeci ve sekreter gibi) ait çeşitli yazıların bulunduğu bir blog sitesi... Güzel olmuş...

BBC - Climate Change

BBC - Science and Nature - Climate Change... Sahip olduğunuz bilgisayarın özellikleri uygunsa, sitede bulunan programı yükleyerek bilgisayarınızın gücünü (bilgisayarınızı kullanmadığınız zamanlarda) bilim adamlarının iklim değişiklikleri üzerine yaptığı çalışmalara tahsis etmiş oluyorsunuz. Sitede sistemin nasıl çalıştığı hakkında her şey anlatılıyor... 10 bin bilgisayarın sisteme dahil olmasının yeterli olacağı düşünülürken sayı şu anda 178 bini geçmiş durumda. Sisteme Türkiye üzerinden de 146 kişinin katılmış olduğu görülüyor... Sistemin, dünya dışı zeka araştırmaları için kurulan SETI@home benzeri bir oluşum olduğunu söyleyebilirim... Şubat ayında CCN Türk'te de bu proje hakkında bilgi verilmiş...
İngiliz yayın kuruluşu BBC, küresel ısınma konusunda sizi de bir şeyler yapmaya davet ediyor. BBC'nin internet sitesinden indireceğiniz bir programla siz de dünyanın en geniş iklim değişikliği raporuna katkıda bulunabilirsiniz... İklim değişikliğini tahmin etmeye çalışmak gerçekten zor. Hava sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığı ve bulutlar bu konuda kullanılan onlarca parametreden sadece birkaçı. Bu yüzden iklim değişikliğiyle ilgili bir rapor hazırlamak istediğinde, bilim adamları yüzbinlerce hesaplama yapmak zorunda kalıyor. Bu hesaplamalar için de çok büyük kapasiteli bilgisayarlara ihtiyaç duyuluyor. Fakat şu an var olan en gelişmiş süper bilgisayarlar bile bu konuda yetersiz kalıyor. Bu sorunu aşabilmek için bilim adamları, binlerce bilgisayarı birbirine bağlamak istiyor. Eğer 10 bin bilgisayara ulaşabilirlerse, IBM'in Blue Gene/L isimli süper bilgisayarını bile geride bırakabilirler.


Milliyet Online Bulmaca

Milliyet gazetesinin sitesinde "Milliyet Online Bulmaca" adlı bir bölüm var. Flash kullanılarak hazırlanmış olan bulmacayı çözen site üyeleri arasında sıralama da yapılıyor...

Ermeniler kasıtlı öldürülmedi

Akşam'da bir Alman gazetesinde çıkan bir habere yer verilmiş...
Alman "Frankfurter Allgemeine Zeitung" gazetesi (FAZ), Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak Amerikalı tarihçi Guenter Lewy’nin yazdığı kitaba dayanarak yayımladığı yorumda, "Ermenilerin kasıtlı öldürülmediğini" yazdı. Eberhard Jaeckel imzalı "Soykırım mı, değil mi? 1915 ve 1916 yıllarında yüz binlerce Ermeni kasıtlı öldürülmedi" başlıklı yorumda, Lewy’nin, Türk ve Ermeni tezlerini ayrıntılı karşılaştırdığı ve ilginç sonuçlara vardığı ifade edildi. "Ermenilerin 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı başlangıcında, Osmanlı topraklarına giren Ruslara yardım ettikleri, Osmanlı toprakları içinde özerk bir bölge oluşturmak ya da bir devlet kurmak istedikleri konusunda hiçbir şüphe bulunmadığı" belirtilen yorumda, "1915 yılında İngilizlerin Çanakkale’ye çıkması üzerine Ermenilerin tehcir edilmesine karar verildiği" anlatıldı. "Tehcirin zor şartlar altında gerçekleştiği ve Doğu Anadolu’da o dönemlerde tren olmadığı için Ermenilerin yürümek zorunda kaldığı" belirtilen yazıda, "Türk devletinin çoğu kez Ermenilerin güvenliğini sağlamakta zayıf kalması nedeniyle, Ermenilere Kürtler tarafından saldırılar yapıldığı" vurgulandı. Yorumda, "İstanbul’da yaşayan Ermenilerin tehcire tabi tutulmamasının ve Halep’teki Ermenilerin trenlerle taşınmasının bilinçli bir soykırım olmadığına dair önemli delil olduğuna" değinildi.


Öğrencilere neler oluyor?

Son aylarda bazı televizyon kanalları "öğrencilere neler oluyor" sorusunu sorarak okullardaki kavgalardan ve güvenlik sorunlarından bahsediyor... Bu tip olaylarda ani bir artış var mı bilmiyorum ama okul içi ve okullar arası kavgalar her zaman vardı ve muhtemelen herkes bu tip birkaç olaya tanık olmuştur. Tam olarak hatırlayamıyorum ama benim karşılaştığım bir örneği yazayım... Orta okulda bizim bir üst sınıf toplu halde, Çingenelerin yoğun olarak devam ettiği komşu okuldaki bir grup öğrenciyi dövmüştü. Olaylar büyüyünce de Çingenelerin bir şey yapmasından korkan bizim çocuklar haftalarca okula polis eşliğindeki bir askeri otobüsle taşınmışlardı ama bu olay hiçbir haber bültenine konu olmamıştı... Serseri sayısındaki artışı kabul etmekle birlikte, göze batan, nüfus artışına paralel olarak yaşanan olay sayısındaki artış ve artık haber ajanslarının her olaya ulaşabiliyor olması da olabilir...

Kürtçe televizyon yayınları

Kürtçe televizyonlar yayına başlamış ve günde bir saatten az bir Kürtçe yayın yapmalarına izin veriliyormuş. İzlenip izlenmeyeceklerini bilmiyorum ama terörist televizyonu Roj Tv ve yedeklerine alternatif olarak düşünülmüşlerse daha fazla Kürtçe yayına izin verilmesi gerekecek. Kapsamlı bir çanak anten yasağı olmadıkça bu tip kısıtlamalar fazla işe yaramaz. Hele hele Arapça konusunda. Uydudan izlenebilen Kürtçe kanal sayısı beş iken, Arapça kanal sayısı elliye yakın...

Ekstrem Magazin

Ekstrem Magazin - Fotoğraf, grafik sanatı ve illüstrasyon
Ekstrem Magazin... Fotoğraf, grafik sanatı ve illüstrasyon konuları üzerine yayın yapan Türkçe bir e-dergi. Ağustos veya eylülde yayınlanması planlanan üçüncü sayısı hala yayınlanmış değil...

Art Salvage

ArtSalvage.co.uk... Site aracılığıyla, bazıları geçmiş yüzyıllara ait olan sanat eserlerinin satışı yapılıyor. Sanat değeri taşıyıp taşımadıklarını bilmiyorum ama sitede bulunan çoğu eserin fiyatı 100 sterlinin altında...
You'll find an incredible variety of low cost original oil paintings, watercolours, sketches, and prints ranging from the work of the most accomplished draughtsman to the untutored and naive visionary. There is a particular place of honour for the eccentric, the quirky, and the kitsch - especially if the work exhibits the important qualities of inspiration and enthusiasm. Most paintings are British and range in era from the middle 19th to the late 20th century and priced from as little as £15.00.


Eyvah Soyuldum

EyvahSoyuldum.com... Birkaç hafta önce Melih Aşık'ın köşesinde gördüğüm sitenin içeriği doğal olarak gün geçtikçe zenginleşiyor. Başkalarının başına gelenleri okuyup aynı olaylarla karşılaşmamak için önlem alabilirsiniz... Radikal'deki tanıtım yazısı:
Türkiye'de; özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için soyulmak sıradan bir olay. Birçok defa bu şanssız olayın kurbanı olan bir öğretmen tarafından kurulan bu site mağdurları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Henüz çözümden çok dert var.


Her Trakyalı Çingene değildir

Edirne ilinin Meriç nehrine yakın bölgelerinde yaşanan sel sonrası mağdur olan vatandaşlar televizyon ekranlarından gösteriliyor. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama ilginçtir, bunların çoğunluğu Çingene... Belki komik gelecek ama geçmişte "Çingene misiniz" benzeri sorulara cevap vermek zorunda kalan biri olarak şöyle bir açıklama yapma gereği duyuyorum: Nasıl ki her Karadenizli Laz, her doğulu Kürt değilse, her Trakyalı da Çingene değildir...

Dünya Su Günü

Dün, Dünya Su Günü'ydü... Mahalleye su getiren borunun sabahın köründe patlaması ve gece on ikiye kadar onarılamaması nedeniyle mahalle olarak suyun anlamını ve önemini bir şekilde kavramış olduk...

Galatasaray'da başkanlık seçimi

Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın televizyon programlarına konuk olup sanki bilinmeyen biriymiş gibi kendisini tanıtıyor ve utanmadan Galatasaray taraftarının Galatasaray içindeki bazı gruplar tarafından (taraftar aptaldır ya) kendisine karşı kışkırtıldığını söylüyor... Ama nedendir bilinmez, başkanlık yaptığı dönemin Galatasaray tarihinin en rezil dönemlerinden biri olduğunu görmek istemiyor...

Taraftarlar Canaydın'ın Galatasaray'ın haklarını yeteri kadar savunamadığını, gelecekte de durumun değişmeyeceğini düşünüyor. Taraftarın ve üyelerin, on senede yedi şampiyonluk, Avrupa kupalarında final ve dünya çapında yıldızlar gibi masalları artık yutacağını sanmıyorum. Üç yıldız diye Frank de Boer, Ümit Davala ve Fatih Terim'i transfer ettiğini, elindeki yıldız adayını da kaçırdığını daha unutmadık... Ayrıca şu da var... Başkan, televizyonlara çıkıp (anti-demokratik bir uygulama olan) tek listeyle seçime girilmesi gerektiğini söylüyor... Adamlar oturup kendi çıkarları doğrultusunda anlaşacak, oy veren bazı enayiler de seçim yapma gibi bir şansları olmadığı için bunu oylarıyla onaylayacak... Ne güzel, değil mi?..

Timur Mutsaev's Portfolio

Timur Mutsaev's Portfolio
TimurMutsaev.com... Sitedeki characters, technics, architecture ve misc adlı bölümlerde Timur Mutsaev imzalı 100'den fazla eser sergileniyor... Technics bölümündeki silah tasarımları gerçekten başarılı...

Osman Oz Bengur

OzBengur.com... 1920'li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşen bir aileden gelen (anne tarafı İzmir'den, baba tarafı Samsun'dan) Osman "Oz" Bengur isimli bir Türk politikacının sitesi ve blogu... Amerika'da yaşayan Türklerin desteklediği Oz Bengur'un, Irak'ta Harrier pilotu olarak görev yapan bir oğlu da varmış... Referans gazetesindeki haber...
Amerika'da yaşayan bir milyona yakın Türk asıllı kişinin ABD Temsilciler Meclisi (Congress) ve Senatosunda (Senate) hiç bir temsilcilerinin bulunmaması çok yakında tarih olacak. Türk kökenlilerin temsilcisi olması beklenen ve Maryland eyaletinde Demokrat Parti'den aday olan Osman (Oz) Bengür'un, ABD Kongresi'ne girmek için şansının oldukça yüksek olduğu bildiriliyor. Ön seçimlerde başarılı olması beklenen Bengür'un seçim kampanyasına en büyük desteği yine ABD'de yaşayan Türkler veriyor.


Yorum yazarken dikkat edin!

İnternet sitelerine veya forumlara yorum yazarken dikkat edin, "ne yapabilirler ki" demeyin... Hürriyet'ten bir haber...
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bir internet sitesinin forum kısmına Frigo-Pak Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret şirketi hisseleriyle ilgili olarak "voltran532" rumuzuyla "gerçeğe aykırı" yorum ve tavsiyeler yazan Volkan Güngör adlı kişiyi 10 bin 980 YTL para cezasına çarptırdı. SPK, Volkan Göngör’ün Frigo-Pak Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yle ilgili olarak hisse.net adresli internet sitesinin forum kısmına "voltran532" kullanıcı adıyla "yönlendirici nitelikte, gerçeğe aykırı, objektif olmayan, subjektif içerikli yorum ve tavsiyelerde bulunduğunu" belirledi. SPK daha önce "izinsiz olarak yatırım danışmanlığı faaliyeti verdiğini" tespit ettiği internet sitelerinin sahiplerine çeşitli cezalar uygulamıştı. İlk kez bir internet sitesinin forum kısmına görüşlerini yazan bir kullanıcı para cezası aldı.


Yabancı futbolcu sınırlaması sorunu

Sabah gazetesindeki bir habere göre futbolda yabancı futbolcu sınırlaması sorunu tarihe karışıyormuş. 18 kişilik maç kadrosunda ikisi alt yapıdan olmak üzere en az 7 Türk vatandaşı futbolcu bulunması yeterli olacakmış. İsteyen takımlar da sahaya 11 yabancı oyuncuyla çıkabilecekmiş... Ayrıntıları şu sayfadan okuyabilirsiniz...

Takımların istedikleri sayıda yabancı oyuncuyla sözleşme imzalayabilmesi ve bunlardan sadece altısının maçlarda oynatılması bence yeterli olabilirdi. Böylece takımlar, ihtiyaç duydukları bir yabancı oyuncuyu alırken elindeki bazı yabancı oyuncuların sözleşmelerini feshetmek zorunda kalmazlardı. Avrupa'daki başarının yabancı oyunculardan geçtiğini düşünen takımlar da rahatlamış olurdu... Bunun yanında (birçok ülkede olduğu gibi) belli bir süre aynı takımda oynayan yabancı futbolculara Türk vatandaşlığı veya Türk statüsünde oynayabilme hakkı da verilebilirdi... Henüz kesinleşmiş bir karar olmadığı için fazla bir şey yazmaya gerek yok ama sınırlamanın tamamen kaldırılması iyi bir uygulama değil. Avrupa Birliği ülkeleri örnek gösteriliyor ama oralardaki oyuncular serbest dolaşım hakkı sayesinde istediği ülkede futbol oynayabiliyor. Bizimkilerin ise böyle bir şansı yok...

Hirooka Masaki

Backfire.biz by Hirooka Masaki
Backfire.biz... Hirooka Masaki'ye ait olan sitede 500 kadar illüstrasyon ve eskiz mevcut. Siteyi üst taraftaki menüyü kullanarak dolaşabilirsiniz... Kara kalem çizimlere meraklı olanlar siteye bayılacaktır...

Google Mars

Google Mars... Milliyet'in internet sitesinde gördüm. Google, Google Maps benzeri bir hizmet hazırlamış...
Ve Mars bir 'tık' ötede... Bir numaralı arama motoru Google, dünyanın uydudan çekilmiş görüntülerinin yer aldığı "Google Earth" programından sonra, Mars gezegeninin haritalarının görülebildiği "Google Mars" hizmetini internet kullanıcılarına sundu. Google Earth ekibinden Chikai Ohazama, çalışmayı Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ve Arizona Üniversitesi ile birlikte yürüttüklerini belirterek, "Kızıl gezegen her zaman, dünyadakileri cezbetmiştir" dedi. Ohazama, Google’ın elinde, çok ayrıntılı bazı Mars haritalarını internette yayımlayabilecek Google Maps teknolojisini bulunduğunu belirtti. Google’ın yeni hizmetine "www.google.com/mars" adresinden ulaşılabiliyor.


KemalUnakitan.com.tr

KemalUnakitan.com.tr... Son günlerde Maliye Bakanı'nın suçlamalara karşı kendisini savunduğu bu site çokça konuşulur oldu. CHP İstanbul milletvekili Mehmet Sevigen, şirketlere verilen bu tip bir adresin Kemal Unakıtan'a nasıl verildiğini merak ettiği için TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi vermiş... Şu sayfada adresin nasıl verildiği zaten anlatılıyor...

İnternet ortamından yararlanılarak yapılan psikolojik harekat

Genelkurmay Başkanı, yaptığı bir konuşmada, internetin büyük ve önemli bir bilgi kaynağı olduğunu ancak istismar da edilebildiğini belirtmiş...
İnternet’in kullanıcılara sunduğu sınırsız olanakların yanında, çok dikkat edilmesi gereken ve ülkelerin bekasını tehdit edebilecek riskler taşıdığını da kaydeden Özkök, "İnternet’in gelişmesiyle birlikte psikolojik harekat ve uluslararası siber terörde bir tırmanma yaşanmıştır. İnternet, korkakların insan karalama forumuna dönüştürülmüştür. İnternet ortamından yararlanılarak yapılan psikolojik harekat, hedefi insan, silahı kitle iletişim araçları ve mermisi propaganda ve iftira olan bir tür mücadele yöntemidir. Günümüzde ülkeleri korkutan en önemli konu, bilgisayar ağlarının ve İnternet’in ülkenin gelişimini sürükleyen en önemli araç olmasının yanında, yönetilebilir olmaktan çıkarak bir tehdit haline dönüşmesi ihtimalidir...
Orgeneral Hilmi Özkök yerinde tespitlerde bulunmuş. Son yıllarda Ermeni ve Kürt sorunlarının dünya çapında gündeme gelmesinde, Türkiye'yi karalayıcı yayın politikaları izleyen siteler ve denetlenemeyen uydu yayınları önemli bir rol oynuyor...

Kürt ve Ermeni gruplar İngilizce olarak hazırlanmış binlerce sitede Türkiye alehine propaganda yapıyor. Dahası, adamlar bu sitelerle de yetinmiyor, Türk kelimesi geçen her yerde iddialarını dile getiriyor... Şöyle söyleyeyim... Mesela bir İsrail gazetesinde Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma füzesi temin edeceğiyle ilgili çıkan bir habere yapılan yorumlarda, Türkiye'nin faşist bir ülke olduğu ve bu silahları Kürt vatandaşlarına karşı kullanacağı falan anlatılıyor. Sonra da içeriğinde Ermeni soykırımından bahsedilen yorumlar bunu takip ediyor... Benzer bir durum Japonya ve Kore'nin düzenlediği Dünya Kupası için hazırlanan forumlarda da vardı...

Unakıtan soyadı

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan kürsüye çıkıp elalemi şerefsizlikle suçluyor ama nedense çocuklarının Unakıtan soyadını suistimal ettiğini göremiyor ya da görmek işine gelmiyor. Başka ülkelerde de bir maliye bakanının çocuğu bakan görevdeyken (sanki başka isim yokmuş gibi) babasının soyadını kullanarak bir ürünü piyasaya sürerse olay olur. Hele hele o bakan hakkında zaten ciddi suçlamalar varsa...

Ergene nehrinin hali

Yalçın Bayer, (Trakya'da yaşanan sel felaketi yüzünden) Lüleburgaz, Çorlu ve Çerkezköy üçgenindeki fabrikaların Ergene'ye boşalttıkları kimyasal atıkların Uzunköprü, İpsala ve Pehlivanköy'deki bazı tarım arazilerine yayıldığını ve gelecekte oralarda yetişen tarım ürünlerinin önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtmiş (1, 2)... Yazıda, Ergene'nin suyunun normalde siyah renkte aktığı ve nehrin yazları, hafta sonları ve geceleri çok kötü koktuğu da anlatılıyor... Ergene konusunda yazılanlar gerçekten doğru. Bırakın Ergene'yi daha Ergene'ye karışmamış olan dereler bile aynı durumda. Kokunun neye benzediğini merak edenler için geçmişteki Haliç'i örnek gösterebilirim... Bir buçuk sene önce Ergene nehrinin renginden ve geçmişteki durumundan ben de bahsetmiştim...

Bir dilencinin itirafları

Biraz önce haberlerde, bir dilencinin itiraflarını seyrettim. Doğru mu yoksa değil mi bilmiyorum ama adam günde ortalama 200 YTL topluyormuş. Aylık kazancı da 2000 YTL'den az olmuyormuş. Üstelik günde 5 saat çalışmak da bu parayı toplamak için yeterliymiş... Bu haberi izleyince dilenciler hakkında yazdıklarım aklıma geldi. Yanılmadığıma sevindim...

Sözde Kürdistan haritası

Amerikan Senatosu binasında bir konferans düzenleyen Suriyeli Kürtler tarafından dağıtılan bröşürlerdeki Kürdistan haritası gerçekten komikti. Şu zamana kadar çok Kürt nüfus dağılımı haritası gördüm ama zorlamanın bu boyuta taşınmışını ilk defa görüyorum. Adamlar utanmamış Trabzon, Rize, Ankara ve Antalya'nın batı ucuna kadar olan bütün Anadolu'yu Kürdistan olarak göstermişler. Dahası bununla da kalmamışlar (dağlardan inip denize açılacaklar ya) Kürdistan'ın güney ucunu Basra Körfezi'ne, doğu ucunu da (her ne kadar İran'ın kuzey batı bölgelerinde birkaç milyon Kürt'e karşılık 20 milyondan fazla Azeri yaşıyor olsa da) Hazar Denizi'ne dayandırmışlar... Bence Türklerin bu haritadan anlaması gereken, bir yerin Kürdistan olarak adlandırılması için birkaç bin Kürdün orada yaşamasının yeterli olduğudur...

Bu arada komik dediğime bakmayın, bunlar gerçekten ciddi ve organize işler. Adamlar, konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan insanların beyinlerine böyle bir Kürdistan haritası kazımaya çalışıyorlar... İşin vahim tarafı ise ülkemizdeki dengesiz nüfus artışı. Şu sayfada anlatılan adam ve aynı zihniyetteki benzerleri sayesinde gelecekte (çok değil sadece 20 veya 30 sene sonra) etnik yapı Türklerin alehine bozulacağı için bu haritaya benzer bir durum ortaya çıkabilir...

Not: Geçenlerde bir internet sitesinde, bundan birkaç ay önceki bir haftalık dergide yayınlanan bir yazıdan bahsediliyordu. Böyle bir yazı yayınlandı mı, yayınlandıysa da hesaplamada nasıl bir yöntem kullanıldı bilmiyorum ama habere göre Türkiye'deki Türk nüfusunun artış hızı 15 sene önce durmuş ve son 5 senedir nüfus her yıl %0,8 azalıyormuş. Türkiye nüfusunun artışının kaynağı ise her yıl %2,5 artan Kürt nüfusuymuş...

JackHollingsworth.com

JackHollingsworth.com - Photography for Life
JackHollingsworth.com... Sitede bulunan Asian, Latino, Exotic, Caucasian ve African American adlı kolleksiyonlarda 150 adet fotoğraf bulunuyor...

Alessandro Carloni

Geçenlerde Rodolphe Guenoden adlı sanatçının sitesinden bahsetmiştim. Sitenin alt bölümlerinden birinde Alessandro Carloni'ye ait çizimlerin olduğu sayfalar da varmış...

Bazı sadrazamların başlarına gelenler

Murat Bardakçı, köşesinde, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, sabık Başbakan Erbakan'ın hapis cezasını evinde çekmesi için çıkartılan kanunu veto etmesi üzerine eski devirlerde aynı suçu işleyen bazı sadrazamların başlarına gelenleri yazmış... Yalnız şu alttaki bölüm bana gerçekten saçma geldi. Adamın etinin mafsal ağrılarına iyi geldiği söylentisi neden çıksın ki?..
Hezarpare Ahmed Paşa, Sultan İbrahim’in sadrazamıydı. Askerin baskısıyla 7 Ağustos 1648’de azledildi ama yeniçeriler Paşa’nın idamında ısrar edince rüşvetle toplamış olduğu hazinesinden bir çuval altın alıp saklanacak yer aramaya başladı. Çaldığı her kapı yüzüne kapanan Ahmed Paşa nihayet bir konağa sığındı ama konak sahibinin ihbarı üzerine yakalanıp o zamanki adı "Paşakapısı" olan sadrazamlık makamına götürüldü. 8 Ağustos günü yeni sadrazam Sofu Mehmed Paşa’nın huzuruna çıkartıldı, Mehmed Paşa’nın af garantisi vermesi üzerine hayatına karşılık olarak parasını sakladığı yeri söyledi ama hemen oracıkta idam edildi. Cesedi çırılçıplak soyulduktan sonra bir çınar ağacının altına bırakıldı, "etinin mafsal ağrılarına iyi geldiği" şeklinde çıkan bir söylenti üzerine, halk Ahmed Paşa’nın cesedini parça parça etti ve ağacın altında sadece kemikleri kaldı. Rüşvetçi sadrazam, tarihlere işte bu yüzden "hezarpáre" yani "bin parça" diye geçti.


Anketler

Son zamanlarda üniversitelerin ve çeşitli kuruluşların yaptırdığı birçok anket açıklanıyor. Adamlar, (atıyorum) 10 ilde 2000 kişiye (il başına 200 kişi eder) soru soruyorlar ve bunu (milyonlarca kişinin yaşadığı şehirleri geçtik) 75 milyonluk Türkiye'ye genelleyip "işte Türkiye'deki durum budur" diyorlar. Ben, az sayıda kişiyle yapılan hiçbir anketi güvenilir bulmuyorum...

Anında tekrar uygulaması

Milliyet'in internet sitesinde basketbolda uygulanmaya başlanan "instant replay" (anında tekrar) uygulaması anlatılıyordu. Daha önce ben de başka bir spor dalında gördüğüm bu uygulamanın futbolda da uygulanabileceğini belirtmiştim. Umarım basketboldan sonra sıra futbola da gelir. Her ne kadar bu uygulama bazı takımların işine gelmeyecek olsa da...

ÖSS'ye girecek öğrencilere tavsiyeler

ÖSS'ye girecek öğrencilere tavsiyem: Eğer gelecekte boş zaman açısından sıkıntı çekmek istemiyorsanız öğretmen ya da imam olun... Öğretmenler ve imamlar hiç kızmasın, çevremde gördüklerimi yazıyorum... İmamlar günde sadece (belki de doğal olarak demeliyiz) birkaç kere camiye uğruyorlar. Diğer zamanlarda ise kafalarına göre takılıyorlar. Zaten teknolojik gelişmeler sayesinde artık ezan da okumuyorlar... Her ne kadar çocuklarla uğraşmak zor olsa da öğretmenlik de bence rahat bir meslek. Bir kere düzenli olarak maaş alınan çoğu meslekte olmayan koca bir yaz tatiline sahipler. Hafta sonu, bayram ve ara tatilleri de buna eklerseniz yılın yarısında özgürler. Bazı öğretmenlerin ders yükü fazla olsa da bazıları bu konuda da çok rahat. Annemin bir arkadaşı haftada sadece 13 saat derse giriyor ve bunları 2 güne toplamayı başarabilmiş... Konu açılmışken bankacılık sektöründe çalışmak isteyenler için de bir şeyler yazayım... Bazı şanslılar haftada 13 saat çalışırken (sektör genelinde durum nedir bilmiyorum, sadece benim görebildiğim) siz günde 13 saat çalışmaya hazır olun. Aile ve arkadaşlarınızı emekli olana veya yüksek bir konuma gelene kadar unutun...

Suriyeli Kürt teröristler

Son zamanlarda Suriye asıllı Kürt teröristlerin sayısında artış var. En azından yakalanan veya ölü ele geçirilen terörist haberlerinde Suriye kelimesi çok sık kullanılmaya başlandı... Tam da bu sıralarda Suriye sınırındaki mayınların uluslararası bir anlaşmanın gereği olarak temizlenmesi gerektiği haberleri gündeme geldi... Irak sınırını bile kontrol edemiyorken yakın bir gelecekte Suriye sınırıyla da ciddi olarak uğraşmak zorunda kalabiliriz...

ArtPad

ArtPad... Art.com tarafından hazırlanan Flash çalışması sayesinde, bir fırça ve bir boya kutusu kullanarak resim yapıyorsunuz. Benzer sitelerin linklerini daha önceden de vermiştim. Bu tip uygulamalar hoşunuza gidiyorsa onlara da bakın... Imagination Cubed, You Draw, Flash Cards II...

Otobüslerde sigara yasağı

Otobüslerde sigara içilmesini kimin yasakladığını hatırlayamıyorum ama bu yasak hayatımı direkt olarak etkilediği için o yasakçı zihniyete minnettarım. O günden beri otobüs yolculukları sırasında kusmuyorum... Yanılıyor olabilirim ama sanırım hacı ile bacı dönemiydi...

Çizgi roman yapalım

Geçenlerde internette gezinirken sanat yönetmeni ve animatör Mehmet Naci Dedeal'ın sitesine rastladım. Site genelinde pek bir şey olmasa da çizgi roman yapımı hakkında genel bilgilerin verildiği "çizgi roman yapalım" adlı bölüm dikkatimi çekti... İlgilenenler bir göz gezdirsin, yararlı olabilir...

World-Mysteries.com

World-Mysteries.com... Ancient Airplanes adlı bölüm sayesinde rastladığım sitede, dünya üzerindeki nedeni açıklanamayan ya da anlaşılamayan bazı garipliklerden bahsediliyor. Değişik konular hakkında okumak hoşunuza gidiyorsa boş zamanlarınızda bu siteyi ziyaret edin derim... Bu arada, benzer birçok sitede olduğu gibi World-Mysteries'te de Piri Reis'in haritasına bir bölüm ayrılmış...

Leo's Lyrics Plugin for Winamp

Leo's Lyrics Plugin for Winamp... Böyle bir eklenti olduğunu yeni fark ettim. Benim gibi başka cahiller de vardır diye buradan duyuruyorum... Bu Winamp eklentisiyle dinlemekte olduğunuz parçanın sözlerine ulaşıyorsunuz. Gayet kullanışlı ve basit bir eklenti...

Eurovision 2006 şansımız

Hazırlayanların düşüncelerini bilmiyorum ama Sibel Tüzün'ün Süper Star'ıyla Eurovision'da dereceye giremeyeceğimizi tahmin etmek zor olmasa gerek... Seslendiren kızımızın fiziğiyle ya da parçaya İngilizce'den alınmış kelimeler katarak yarışma kazanılmıyor. Kulağa hoş gelecek ya da alışılmamış bir müzik yapılması şart. Çoğunluk, yarışmaya katılan parçaların abuk sabuk sözleriyle ilgilenmiyor...

Expo Channel

Geçen gün bir televizyon programında "Türkçe" hakkında konuşuluyordu. Benzerlerinde olduğu gibi bu programda da sokaklardaki yabancı dilde hazırlanmış tabelalardan bahsedildi... Bu programı izleyince komik bir şey hatırladım. Aylar öncesinde "Expo Channel" adlı kanalda da benzer bir konu konuşulmuştu. Tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım yabancı kelimeler ve harfler kullanmanın Türkçemize verdiği zararlardan bahsediliyordu... O programı (programın adı "Profesyoneller" olmalı) seyredenler ne düşündü bilmiyorum ama bence insan yayında olduğu kanalın ismine de bakmalı...

Elektrik kesintileri ve voltaj düşüklüğü

Elektrik kesintilerine ve voltaj düşüklüğüne bir türlü çözüm bulamadılar... Dün akşam bilgisayarı açtıktan yarım saat sonra voltaj düştü ve ekran yatay bir şekilde titremeye başladı. Ben bilgisayarı hemen kapatıp kurtuldum ama bu durumdan haberi olmayanlar da varmış. Mesela dün akşam teyzemlerin buzdolabının motoru yanmış...

NewWebPick E-Zine

NewWebPick E-Zine... İnternet üzerinden yayın yapan bir tasarım ve sanat dergisi. Milyonlarca kişinin indirdiği derginin, tasarım ve içerik bakımından en güzel e-dergilerden biri olduğunu söyleyebilirim... İndirdiğiniz dosyaları çalıştırmadan önce bilgisayarınızda yeterli boş alan olduğundan emin olun. EXE dosyasını çalıştırmak için 400MB'a yakın bir boş alan gerekebiliyor... Bu arada verdiğim adrese gitmişken sitenin diğer bölümlerini de ziyaret edin. Site ve derginin tasarımla ilgilenenlerin hoşuna gideceğini düşünüyorum...



« »


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BAŞA DÖN . . .

Linkler

Sitenizin ismini aşağıdaki bölümde görmek istiyorsanız, Zikzak'a kalıcı bir link vermeniz ve bunu bir e-posta ile bana bildirmeniz gerekmektedir...

aicis
altiustutasarim
aslicin
bebelog
benhayattayken
blogkardesligi
bloglaralemi
deeperandfaster
ekonomiturk
ellibir
esinperisi
fikirbaz
findikkabugu
geriden
golgelimavi
izlenimler
keditasmasi
limk
mada
mentaldisorder
n
naylondefter
notdefteri
ozgekilicoglu
sosyalmekan
stadyum
sulusepken
taheny
thezgi
turkce

diğer linkler

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BAŞA DÖN . . .

İletişim

E-posta göndermek için aşağıdaki formu veya zikzakweblog@yahoo.com adresini kullanabilirsiniz...

 

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BAŞA DÖN . . .

This page is powered by Blogger. Isn't yours?