MorAdam.com... MorAdam Fotoğraf Stüdyosu'nun internet sitesinde, çeşitli katagoriler altında yüzlerce fotoğraf bulunuyor. Sitenin, Türkiye'deki sayılı fotoğraf arşivlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Türkiye'yle ilgili fotoğraf arıyorsanız bu siteyi mutlaka ziyaret edin...

Zaman Gazetesi yazarlarından Fikret Ertan'ın birkaç gün önceki yazısında, Kerkük'ten gelen bir elektronik posta yayımladı. Bu yazıyı okuyarak, Irak seçimlerinde Kürtlerin yaptığı sahtekarlıkları öğrenebilirsiniz... Bu arada Fikret Ertan'ın yazılarını takip etmenizi tavsiye ederim. Türkiye'de, sürekli dış gelişmeler hakkında yazılar yazan köşe yazarı bulmak biraz zor...

Bu sene Eurovision'a Rimi Rimi Ley adlı basit bir parçayla katılacakmışız. Müzisyenlerin, eleştirmenlerin ve halkın parçayı beğenmediğini mutlaka duymuşsunuzdur. Parça hakkındaki fikri sorulan herkes onlarca yıl öncesine döndüğümüzü ve sonuncu olabileceğimizi söylüyor... Bence medya durumu biraz abartıyor. En azından artık hiçbir zaman sonuncu olmayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Sertap Erener ve Athena'nın hangi ülkelerden yüksek puan alıp birinci ve dördüncü olduklarına bir bakın. Şarkı ne kadar kötü olursa olsun, Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, İsviçre, Bosna Hersek, Arnavutluk, Danimarka ve Fransa gibi ülkelerden puanlar toplayacağımız kesin. Bildiğiniz gibi artık yarışmada ülke puanlarını jüriler değil halkların oyları belirliyor. Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımız sayesinde ilk 10'a bile girebiliriz...

ADSL faturası bu ay da zamanında gelmedi. Zaten hangi fatura geliyor ki? Bulunduğum mahallenin postacısını değiştirmişler ve (nasıl işse) yeni gelen şişman adam mahalleyi tam olarak bilmediği için faturaları ve gerekli evrakları zamanında dağıtamıyormuş. Geçen ayki ev telefonu, ADSL ve cep telefonu faturalarından sadece ADSL faturası geldi. O da son ödeme tarihinden 20 gün sonra. Ayrıca kardeşimin sınav sonuçları da kaybolmuş. Adam belki başka bir eve bırakmışımdır diyor. Bu nasıl bir pişkinliktir ya...

Robin Jopeh'e ait çok az sayıdaki çizimin sergilendiği, Patch of Orange adlı bir siteye rastladım. Sitede ve çizmlerde kullanılan renklerin hoşuma gittiğini söyleyebilirim. İlgilenenler resimlerin bulunduğu portfolio ve caricatures adlı bölümlere baksın...

Türkiye'de Amerikan karşıtlığı artıyormuş ve Amerika Birleşik Devletleri bundan rahatsız oluyormuş... Bush ve ekibinin ne düşündüğünü tam olarak bilemiyorum ama, her cinsliği yaptıktıktan sonra Türk milletinin kendilerini sevmesini beklemeleri biraz garip değil mi?.. Yaptıklarını ve yapmadıklarını aşağıya madde madde yazayım da neden sevilmedikleri anlaşılsın...

• Okyanusun öbür ucundan gelip Türk askerlerinin kafasına çuval geçirdiniz ve onları esir aldınız...
• Kitle imha silahlarına sahip olduğu yalanıyla Irak'ı işgal ettiniz... (Aynısının bizim başımıza gelmeyeceğini kim garanti edebilir?..)
• Afganistan'da esir aldığınız ve terörist olduğunu söylediğiniz adamları yargılamadan yıllardır hücrelerde tutuyorsunuz, işgenceler yapıyorsunuz sonra da insan hakları raporları yayımlayıp bizi benzer konularda eleştiriyorsunuz...
• Irak hapisanelerindeki mahkumlara toplu işkenceler yapıyorsunuz. Bunlar ortaya çıkınca da sanki münferit olaylarmış gibi sadece birkaç kişiyi cezalandırıyorsunuz...
• Amerika'da ve İsrail'de çok daha gelişmişleri olmasına ve çok daha güçlülerini geliştirmeye devam etmenize rağmen nükleer silah üretmek istediği ve İsrail'i tehdit edebileceği gerekçesiyle İran'a saldırmak istiyorsunuz...
• Suriye'yi Lübnan'daki askerlerini çekmediği için uyarıyorsunuz, ambargodan ve Türkiye'nin Suriye sınırını kapatması gerektiğinden söz ediyorsunuz ama Filistin'i işgal altında tutan İsrail'e nedense hiçbir şey yapmıyorsunuz...
• Teröre karşı savaştığınızı söylüyorsunuz ama Kuzey Irak'ta yuvalanan ve Türkiye'ye sızıp eylemler yapan PKK teröristlerine yıllardır çeşitli bahanelerle dokunmuyorsunuz, bizim harekat düzenlememizi de sürekli engelliyorsunuz...
• Kerkük'te ve Irak genelinde sadece Kürtlerin lehine düzenlemeler yapıyorsunuz, Kerkük'e normalin üzerindeki Kürt göçüne izin verip dengeleri bozuyorsunuz ve Türkmenler'den söz bile etmiyorsunuz...
• Kıbrıs'ta haklı olmamıza ve bunu bilmenize rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ambargo uyguluyorsunuz ve göstermelik bir takım girişimlerle halkı uyutuyorsunuz...
• Sözde Ermeni soykırımı meselesini her sene meclisinizde tekrar tekrar gündeme getirip kaşıyorsunuz, seçim kampanyalarınızda ve çıkarınıza olduğunu düşündüğünüz her platformda Türkiye alehine kullanıyorsunuz...
• Azerbaycan topraklarının bir bölümünü işgal eden Ermenistan'a karşı hiçbir şey yapmıyorsunuz...
• Irak'ın Sünni bölgesindeki direnişin büyüklüğünün sorumlusu olarak, Amerikan askerlerine topraklarını açmayan ve Irak'a toprakları üzerinden saldırılmasına izin vermeyen Türkiye'yi gösteriyorsunuz... (Türkiye sizin isteklerinizi yerine getirmek zorunda mı? Türkiye Meksika'nın kimyasal silahları olabileceğinden şüphelense ve savaş açmak istese, siz üslerinizi Türkiye'ye açar mısınız?..)
• 11 Eylül olaylarını İslam dinine mensup teröristlerin yaptığını söylüyorsunuz ama sonraları fark edilen bazı garipliklerden dolayı bunu kendi halkınıza bile kabul ettiremiyorsunuz, üzerine bir de Haçlı Seferleri'nden bahsediyorsunuz...
• Türkiye'yi ve Türkleri kötü olarak tanıtan filmlere ve dizilere gücünüzün yetmediğini söylüyorsunuz (tamam olabilir) ama bizim hükümetimizi ve medyayı Amerikan karşıtlığı konusunda hiçbir önlem almamakla suçluyorsunuz... (Ne yapılmasını bekliyorunuz? Amerika'yı sevin kampanyaları mı düzenleyelim?..)

Şimdi sorarım size, Türk halkı bunları göremeyecek kadar aptal mı? Sen her şeyi kafana göre yap, sonra da Türkler bizi sevmiyor diye yakın. Bence çok komiksiniz... Bu arada yanlış anlaşılmasın, ben Amerikan karşıtı falan değilim, Amerikan karşıtlığını da savunmuyorum ama gerçekleri yazınca öyleymiş gibi oluyor. Zaten milletin Amerikan halkıyla bir alıp veremediği yok, sorun Amerikan yönetiminden kaynaklanıyor. Nasıl bazı şeyler Amerika'nın çıkarlarına uymuyorsa aynı durum Türkiye için de geçerli...

Bir de komplo teorisi ortaya atalım... Bana sanki adamlar bu Amerikan karşıtlığı durumunu kullanıp yavaş yavaş Türkiye'yle olan ilişkilerini kesmek istiyorlarmış gibi geliyor. Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının sebeplerini Bush ve ekibi bilmiyor mu sanıyorsunuz? Bence biliyorlar ama yine de kendi çıkarları doğrultusunda yollarına devam ediyorlar, sonra da bunun doğal sonucu olan Amerikan karşıtlığından yakınıyorlar...

Amerikan karşıtı bir yazı okudunuz... :)

GoodBrush.com... Sitede, Craig Mullins'e ait 900'den fazla eser sergileniyor. Zengin bir içeriğe sahip olan sitedeki her bölümü ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum...

AshleyWoodArtist... Sitede, Ashley Wood imzalı 200'den fazla illüstrasyon mevcut. Eserlerin tamamını şu sayfadan indirebilirsiniz. Sanatçının tarzını beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim... Unutmadan, sitedeki bazı çalışmalar yetişkinler için...

Fikirbaz'daki bir yazıya yapılan yorum dikkatimi çekti. Yorumda "I hate you Turks" yazıyordu... Yorumu yazan kişinin sitesinden, bu zavallının İran'da yaşayan Kürtlerden olduğu anlaşılıyor. Biraz garip gelecek ama bu şahıs, sitesindeki tanıtım bölümüne de "Woe to all who like to hate" yazmış...

Birkaç ay önce de Irak Kürtlerine ait bir blogda, "Turks are our main enemy" başlıklı bir yazıya rastlamıştım. Bu yazının bir yerinde "I don't know why they hate us so much" yazıyordu... Bence bunu yazan kişi, yazısına koyduğu başlığı okusa nefretin nedenini rahatlıkla anlayabilir...

Adamın biri geçen hafta 10 yaşındaki bir kız çocuğunu kaçırmaya kalkmış. Çocuk sokakta oynarken yanına gelip babasının nerede olduğunu sormuş. Kız da falanca kahvede demiş. Adam beni oraya götürür müsün deyip kızı motorsikletinin arkasına oturtmuş ve şehir dışına doğru sürmeye başlamış. Kahveyi ve oturdukları mahalleyi geçtikten sonra kızın aklı başına gelmiş ve kendisini motorsikletten atmış... Polis, bunu yapan adamın sapık veya organ mafyası üyesi olmasından şüpheleniyormuş. Ortalık manyak dolu...

Annem söyledi, birkaç saat önce Atv'deki bir programda, telefondaki Tülin'le kapışan Caner su içtiği bardağı kafasına vurarak parçalamış... Ne diyeyim, millet işte bu delileri seyrediyor...

Mike's Pencil... Sitede, Mike May imzalı eskiz ve illüstrasyonlar sergileniyor. Bazı çalışmaları beğendiğimi söyleyebilirim...

Bu akşam saat 20:00'da Show Tv'de Fenerbahçe - Real Zaragoza maçı var. Real Zaragoza'nın sarı ve kırmızı renklerden oluşan arslanlı logosunu gören Galatasaray taraftarlarının bu takımı seveceğini düşünüyorum...

Macromedia Flash kullanılarak hazırlanan ve açıldığında içeriğindeki bütün fotoğrafları yükleyen, HTML versiyonu olmayan portföy sitelerinden hoşlanmıyorum... Belki ben sitede gördüğüm ve beğendiğim bir fotoğrafı kaydetmek istiyorum. Bu kadar basit bir iş için bile illa bir görüntü yakalama programı mı kullanmam gerekiyor? Ne bileyim, belki yüklenen fotoğrafların birçoğu benim ilgimi çekmiyor ve sadece beğendiğim fotoğrafları yüklemek istiyorum. Madem Flash kullanıyorsunuz ve resimlerinizi kaydetmemizi istemiyorsunuz, bari fotoğrafları daha küçük olarak yayınlayın... Neyse, lafı uzatmayayım, bugün Trevor Leighton ve Norma Cordova adlı iki fotoğrafçının HTML versiyonu olmayan sitelerine rastladım. İki sitede de güzel fotoğraflar var... Kaynak: Bet3...

İbrahim Tatlıses Star'da program yapmaya başlamış... Adamlar, sözleşmesi devam ederken hiçbir gerekçe göstermeden Ceviz Kabuğu adlı programı yayından kaldırıyor, onun yerine de bu tip "vur patlasın çal oynasın" tarzı programları koyuyor. Ceviz Kabuğu zararlı bir program mıdır ki kanalın yönetimi devlet kontrolündeyken yayınına son veriliyor?.. Ne diyeyim, Hulki Cevizoğlu birilerini gerçekten rahatsız etmiş olmalı...

Dün gece rüyamda, Galatasaray'ın şu an Fenerbahçe'de kiralık olarak oynayan Brezilyalı futbolcu Nobre'yi sezon sonunda bonservisiyle beraber aldığını gördüm... Tabi bu sadece bir rüya. Fenerbahçe'nin, Tomas'ı bıraktığı gibi Nobre'yi de Galatasaray'a bırakacağını hiç sanmıyorum...

Dün akşam reklamlarda gördüm, 22 Şubat Salı gününün akşamı, Kanal D'de Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü adlı film yayınlanacakmış... Serinin son filmini kaçırmayın...

Değişik bir animasyona rastladım. Adam, çizimine modelin iskeletinden başlıyor, sonra da vücudunu çizip modeli giydiriyor... Benzer çalışmaları görmek veya bir şeyler çizip kaydetmek istiyorsanız, binlerce çizim animasyonu içeren Rusça hazırlanmış siteyi ziyaret edin...

Milliyet ve Hürriyet gazetelerinin internet sitelerinde, fotoğraf bölümleri de varmış. Milliyet Fotoğraf Galerisi, Milliyet Fotoğraf Sergisi ve Hürriyet Fotoğraf Galerisi... Sık güncellenen bu galerilerde, gazetelerde yayınlanan haberlerle alakalı yüzlerce fotoğraf bulabilirsiniz...

Bu akşam Kanal D'de saat 20:00'da Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (The Lord of the Rings: The Two Towers) adlı film yayınlanacakmış. Daha önce izlemiş olsam da serinin ikinci filminin bir kez daha izlenmeyi hak ettiğini düşünüyorum... Şu sayfada filmden alınan 25 adet küçük resim mevcut...

Ankara Ticaret Odası'nın hazırladığı ve internette ücretsiz olarak halka sunduğu yayınlardan ara sıra bahsediyorum. Dün, uzun süredir ziyaret etmediğim sitelerindeki yayınlar bölümünde, çeşitli konularda 22 adet indirilebilir kitap olduğunu fark ettim. Eskiden sitedeki kitap sayısı bu kadar fazla değildi... Siteye gidip kitap isimlerine bakmanızı tavsiye ediyorum. Yararlı ve ilgi çekici olduğunu düşündüğüm bazı kitaplar var...

Dün akşam eskiden oturduğumuz bahçeli evin önünden geçtim. Eskiden ağaçlarla kaplı olan evin ön bahçesinde ufak bir çam ağacı dışında tek bir ağaç bırakmamışlar. İkinci kata taşınan ağaç düşmanı adam, sırf manzarası kapanıyor diye ağaçların hepsini kökünden kestirmiş. Ön bahçeler ikinci katlara, yan bahçeler de birinci katlara ait olduğundan binada oturanlar adama karışamamış... Bundan cesaret alan adam, arka bahçenin uzak bir köşesinde bulunan ve şeftali büyüklüğünde baldan tatlı kayısılar veren ağacı da kestirtmiş... Bir ara belediyeden birilerine, her canı isteyenin bahçesindeki ağaçları kestirip kestiremeyeceğini soracağım...

Bu arada, garip bir ağaç dikme politikası izleyen belediyeden de şikayetçiyim. Adamlar önce kaldırımlara beton döküyor ve düzenliyor, birkaç ay sonra da gelip o ufacık kaldırımların tam ortasına yarım metrelik biçimsiz bir delik açıp fidan dikiyor. Böylece vatandaş genişliği iyice azalmış olan kaldırımlardan geçemiyor. Üstelik yağmur yağdığında da kaldırımlar çamur oluyor. Zaten dikilen fidanlar da bir sene bile geçmeden bakımsızlıktan ölüyor... Ne diyeyim, her şeyimiz yarım yamalak... Ağaçlar hakkında bir şeyler yazmaya Ece Temelkuran'ın bugünkü yazısını okuduktan sonra karar verdim...

A Painting A Day... Duane Keiser'e ait olan blogda, sanatçının yağlıboya kullanarak günlük olarak yaptığı kartpostal boyutundaki eserler bulunuyor. Keiser çalışmalarında daha çok yiyecek maddelerini, günlük hayatta sıkça kullandığımız objeleri ve doğayı resmediyor. Ziyaret edilmeye değer güzel bir blog olduğunu söyleyebilirim. Eserlerin tamamına blogun arşiv bölümünden ulaşabilirsiniz... Şuradan da Keiser'in kişisel sitesini ziyaret edebilirsiniz...

Daha önce Türk Tarih Kurumu'nun sitesinde rastladığım Piri Reis'in haritası hakkındaki bir yazıdan bahsetmiştim. Yeni mi koydular yoksa eskiden beri var mıydı bilmiyorum ama dün sitenin ana sayfasında Lozan Antlaşması, Sevr Antlaşması ve Mondros Mütarekesi'nin PDF formatında sunulan tam metinlerine rastladım. Tarihle ilgilenenlerin bakmasını tavsiye ediyorum...

MarkLaita.com adresli sitede Mark Laita'ya ait 100 adet reklam fotoğrafı sergileniyor... Yolks.net adresli sitede de Seng Kit adlı Malezyalı bir tasarımcının çalışmaları var...

"Vücudumuzu optimize edip, customize ettikten sonra ona göre design edip, vitamin absorbesiyle fit on nutrition'larla besliyor, güneşin peek olduğu zamanda sun exposure'dan kaçınıyoruz. Gym yerine dans öneriyorum..." Şule ile Gün Arası adlı programa katılan bir anti aging uzmanı...

Bu ifadeyi Milliyet'teki Serin Duruş adlı köşede okudum. Aslında bu uzmanı iki farklı dili bu kadar güzel karıştırdığı için tebrik etmek gerekiyor. İnsanlar, bazen istemeden, bazen de bu adamın yaptığı gibi sırf gösteriş olsun diye bazı yabancı kelimeleri kurdukları cümlelerde kullanıyorlar. Şimdi bu programı izleyenler fazladan bir şey daha öğrenmiş oldular. Ne mi öğrendiler? Uzmanımızın İngilizce bildiğini... Geçenlerde de Melih Aşık'ın köşesinde Vatandaş Türk Osman başlıklı bir yazı vardı...

Bulunduğum şehirdeki devlet hastanesinde çalışan bazı doktorlar üç beş kuruş fazla kazanmak için sahtekarlık yapıyormuş. Bilindiği gibi doktorlar baktıkları her hasta için maaşlarının haricinde devletten para alıyor. Bazı doktorlar da bu durumdan yararlanıp, sadece pansuman yapsalar bile her seferinde devletin daha fazla ödeme yapması için kendilerini ücreti daha yüksek bir iş yapmış gibi gösteriyormuş. Ne diyeyim, bence yaptıkları bir çeşit hızsızlık. Allah gözlerini doyursun...

Bu arada, herkes yapılan bu tip olayları biliyorken devletin neden konuyla ilgilenmediğini gerçekten merak ediyorum. Şu bıçak parası rezilliği bile daha yeni yeni devletin gündemine geldi. Millet, doktorların hastasıyla gerçekten ilgilenmesi için doktorlara para yedirmek zorunda mı? Vatandaşının çaresizliğinden yararlanan bu tip hırsızlarla vatandaşını karşı karşıya bırakan devlet utansın...

Konu açılmışken devletin utanması gereken başka bir olaydan daha bahsedeyim. Geçen senelerde bizden bıçak parası istediği gerekçesiyle şikayet ettiğimiz doktor bu sene başhekim yardımcısı olmuş. Terfi sisteminin nasıl çalıştığını bilmiyorum ama ben olsam bu tip insanlara gereken cezayı verirdim. Hakkındaki onlarca şikayete rağmen onu oraya terfi ettirenlere helal olsun. Büyük iş yaptınız. Hepinizi tebrik ediyorum...

KeriSmith.com... Keri Smith'e ait olan sitede Wish Jar Journal adında kişisel bir blog mevcut. Blogdaki yazıların arasına serpiştirilen şirin çizimlerin hoşuma gittiğini söyleyebilirim... Şu sayfadan sitedeki diğer bölümlere ulaşabilirsiniz...

Kullandığım farenin sağ tuşu bozuldu. Açılması gereken menüler tuşa ancak birkaç defa tıkladıktan sonra açılabiliyor. Aranızda, farenin fazla kullanmadığım orta tuşunu sağ tuş olarak nasıl ayarlayabileceğimi bilen var mı? Sanırım bilgisayar üzerinden ayarlanmıyor. Belki farenin içini açıp halledebilirim... Bu arada, yenisini al falan demeyin. Fare fiyatlarının pahalı olmadığını ben de biliyorum...

Annem, Serap Ezgü'nün sunduğu (TGRT'de yayınlanan) Sizin Sesiniz adlı programda çalan parçayı çok beğenmiş. Şarkı sanırım Rusya veya Polonya kaynaklı. Bir Polonya televizyonunda akordeon kullanarak benzer şarkılar çalan bir grubun konserine rastladığımı hatırlıyorum. Bu parçanın ismini bilen varsa bana bir e-posta atsın...

Hacı Şakir kolonyalarından şikayetçiyim. Başka marka kolonyalarla ayna veya monitör silince hiçbir iz kalmazken Hacı Şakir'in kolonyasını kullanınca, sanki içeriğinde yağ varmış gibi, yüzeyler çok daha fazla kirleniyor. Bu marka kolonyayı başka şekillerde kullanınca da istenmeyen bazı olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. Mesela kıyafetlerin veya temizlenmesi zor bazı eşyaların üzerine damlarsa iz falan bırakabilir... Bir daha Hacı Şakir marka kolonya alacağımızı sanmıyorum...

Yeğenim bakmam için bir internet adresi göndermiş... Adresteki sitede, 11 Eylül olayları sırasında Pentagon'a çarpan yolcu uçağıyla ilgili iddiaların anlatıldığı birkaç MB'lik bir Flash animasyonu var. İsteyen bir baksın...