ZIKZAK WEBLOG: Aralık 2003



WEBLOG

Zikzak, kişisel bir weblogdur. Okumakta olduğunuz sayfalarda, daha çok site sahibini ilgilendiren konularda yazılar ve linkler bulunmaktadır. Site geneli hakkındaki düşüncelerinizi, önerilerinizi ve isteklerinizi bir eposta aracılığıyla bildirebilirsiniz.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ARŞİV . . LİNKLER . . EPOSTA . . .

NoelBaba.com.tr... Geçen hafta Zaga'da Okan'ın konuklarından biri tanıtıyordu bu siteyi. Noelbabayla alakalı bir site diye düşünüyordum. Ama değilmiş. Site daha çok bir eğlence portalı şeklinde tasarlanmış. Siteyi girer girmez şu yazıyı gördüm: "Noelbaba'dan yüzlerce bedava hediye!". Hediyeler şöyleymiş: Türkiyeli noelbaba şarkısı cd'si, özel noelbaba takvimi, noelbaba kalemi ve noelbaba mouse pad'i... Herkese göndereceklerini söyledikleri hediyeler için kısa bir form doldurmamız gerekiyormuş. Tabi bir de üye olmamız gerekiyormuş. Ama gözünüz korkmasın, bütün işlemler aşağı yukarı bir dakika kadar sürüyor...

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Manzara çizimlerinin bulunduğu bir site. Sayfayı yapan kişi bir grafik tasarımcısıymış. Televizyon kanallarında falan çalışmış. Şurada da grafik çalışmaları var. Ziyaret etmenizi tavsiye ederim. İlham alırsınız...

TBMM INFO adında bir site varmış. Buradan milletvekilleri için yapılan sayfalara ulaşabiliyoruz. Milletvekili sitelerinde cv, projeler, çalışmalar, eserler, makaleler, haberler, fotoğraf albümü, ziyaretçi defteri, e-posta listesi, şiirler, anketler, hobiler ve anılar gibi birçok bölüm var. Ben bizim bölgenin milletvekillerine baktım ama sitelerde sayfa başındaki vesikalık fotoğraftan başka çalışır hiçbir şey yoktu. Sanırım bu sayfalar zamanla aktif hale gelecek ve isteyen herkes buradan milletvekilini daha iyi tanıyıp onunla iletişim kurabilecek. Unutmadan, eğer siyasetle ilgileniyorsanız, sağ taraftaki menüden TBMM hakkındaki bazı önemli bilgilere de ulaşabilirsiniz.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Bulgar hükümeti Bulgaristan doğumlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Bulgar pasaportu da verecekmiş. Anneannem ve dedem başvurmuş. Dayımlar da çift pasaport işini araştırıyorlarmış. Bu olay daha çok orayla ticaret yapanlar için büyük kolaylık sağlayacaktır. Tabi Avrupa Birliği meselesi de var. Bizim girmemiz biraz zor, ama adamlar girerse, sanırım otomatik olarak bu çift pasaportu olanlar da girmiş olur. Hem Türk hem Alman pasaportu olan Türkler gibi yani. Gereksiz bir şey, ama bu iş torunlara kadar giderse, şu an için işime yaramayacak olsa bile, ben de alırım...

Apartmanımızın kadrolu dilencileri oldu. Genelde haftada bir geliyorlar. Babama "verme şunlara para" diyorum, ama babam, "kapıya gelen birini eli boş göndermek olmaz, hırsızlık mı yapsınlar" diyor. İyi güzel de baba, bak, bizim 15 daireli apartmandan sadece 1 milyon lira toplasalar, bulunduğumuz sokaktaki yaklaşık 100 apartmandan birkaç saatte 100 milyon lira toplamış olmazlar mı deyince ve kendi maaşının ne kadar olduğunu hatırlatınca babamın aklı başına geldi. Tabi bu son toplam dilencinin inandırıcılığıyla alakalı. Eğer yetenekli biriyse rahatlıkla her apartmandan 5 - 10 milyon toplayabilir. Böyle olunca da bir günde topladıkları para rahatlıkla çoğu çalışanın bir ayda kazandığından fazla eder. Sakın ihtiyaçları olup olmadığını nereden biliyorsun demeyin. Apartmandan bazıları bunların kıyafetlerine bakıp acıyor ve torba torba kullanılmış kıyafet veriyor. Ama nedense o giysi dolu torbalar çöpten çıkıyor. Bence ihtiyacı olan kimse onları öylece çöpe atmaz...

Kazanç bakımından benzer bir olay da geçen hafta gazetelerde vardı. Eminönü'ndeki seyyar satıcıların ne kadar fazla kazandığıyla ilgili bir haberdi. Onu okuyunca dedem ve kiracısı adamın arasında geçen bir konuşma aklıma gelmişti. Dedem Eminönü'nde satıcılık yapan adama "gel sana doğru dürüst bir iş bulalım, karda, çamurda rahat edersin, düzenli bir gelirin olur" demişti. Adam da dedeme "yahu amca sen ne diyorsun, benim geleceğimle oynama, bulacağın işten ayda kazanacağım parayı ben bir günde kazanıyorum" demişti...

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Transformers adlı çizgi filmi hatırlıyor musunuz? Bu sabah şans eseri Kanal D'de ilk bölümüne denk geldim. Grafiklerini falan değiştirmişler, daha bir güzel yapmışlar. Özlemişim bu tip çizgi filmleri. Eskiden neler vardı neler. Hafta sonları kardeşimle erkenden kalkıp izlerdik. Transformers, Robotech, Voltron, Laserion ve şimdilerde adını unuttuğum bir sürü robotlu şaheser gösterilirdi televizyonlarda. Bunlardan Show TV ve CINE5'de yayınlanan Robotech'in hastaydım. Hala da öyleyim. Ayı Yogi ve Scooby Doo gibi saçmalıkların yerine keşke bu saydıklarımı tekrar yayınlasalar...

Bugün, bazı az kullanılmış Turkcell 0532'li hatların 4 milyara kadar alıcı bulabildiğini duydum. Özellikle şirketler bu tip numaraları arıyormuş. Gazetelerde hattını satanlara ait ilanlar görüyordum, fakat bu kadar yüksek fiyata satıldığını tahmin etmiyordum. Şimdi, acaba benim emektar hattım da bu kadar eder mi diye ciddi ciddi düşünüyorum. Numaram da fena değil hani. 0532 34XXXYY...

Biliyorsunuzdur, Mozilla adında bir browser var. Geçenlerde televizyonda bu programın yeni bir sürümü tanıtılıyordu. Anlatılanları kısaca yazayım. Genelde İnternet Explorer'a benzemekle birlikte, bazı ilginç özellikleri varmış. Mesela linklere sağ tıklayınca "yeni pencerede aç" komutunun yanında bir de "yeni sekmede aç" komutu varmış. Yani bir sitenin birden fazla sayfasını aynı anda tek bir browser penceresi üzerinden gezebiliyormuşuz. Böylece çok sayfa açtığımızda görev çubuğunda oluşan karmaşa azalıyormuş. Ayrıca browser'ın kendi içinde, sayfaların pop up açılmasını engelleyen bir program, bir chat programı ve web sayfaları yapabileceğiniz bir editör de varmış. En önemli özelliği ise Mozilla'nın kurulum gerektirmemesiymiş. Hem Mozilla'nın Türkçe sürümü de mevcutmuş. Boyutu da 10 MB kadarmış. Henüz denemedim ama güzel bir programa benziyor. Eğer web sayfası yapmakla uğraşıyorsanız veya bir değişiklik arıyorsanız bu programı deneyin...

GE ImaginationSade ve güzel bir flash çalışması. Bir şeyler çizip e-posta ile birilerine gönderebiliyorsunuz. Çizim için kullanılan kalem, gölgesi ve hareketlerinin yumuşaklığıyla insanda gerçekmiş hissi uyandırıyor. Denemenizi tavsiye ederim...

Yaklaşık bir aydır Arena adlı programda gıda maddelerinin hangi koşullarda ve nasıl hazırlandığı anlatılıyor. İşte bunlardan bazıları:
- Zeytin normalde bir sene kadar bekletilince olgunlaşıyormuş. Ama adamlar zeytini bir hafta içinde karartmak için tankların içine demir sülfat, siyah kumaş boyası ve paslı demir parçaları atıyorlarmış. Piyasadaki zeytinlerin büyük bir kısmı böyleymiş.
- Ucuz kaşar peynirleri piyasadaki bozulmuş ve küflenmiş kaşarlar toplatılıp, kazanlarda tekrar kaynatılarak hazırlanıyormuş.
- Doğudaki hayvan yetiştiricileri İran ve Irak'tan kaçak hayvan getirip, bunlardan hasta olanları yine bu ülkelerden çok ucuza aldıkları, kullanım süreleri 1980'lerin başlarında dolan ilaçlarla tedavi ediyorlarmış. Hastalıktan veya ilaçtan zehirlenerek ölenleri de hemen kesip piyasaya sürüyorlarmış.
- Piyasadaki balların neredeyse tamamı sadece şeker kullanılarak yapılıyormuş. Bunların içine katılan bir madde sonucunda da bu balların gerçek mi yoksa sahte mi oldukları tahlillerde bile anlaşılamıyormuş. Gizli kamera çekimlerinde, üretici adam müşteri olarak gelen Arena ekibinden birine "isterseniz mavi bal yapayım" diyordu.
- Pazarlarda satılan ucuz salam, sosis ve sucuk için Arena ekibinin adamı "bununların içinde ne var? tavuk veya at eti falan mı?" diye soruyordu. Satıcı adam da "Onlar olsa yine iyi. Bozuk etleri, tavuğun veya ineğin atılacak yerlerini kullanıp bunları hazırlıyorlar. Hiç 2 veya 3 milyona salam olur mu?" diyordu.
- Bazı üstün zekalılar da çöplere atılan içki, şampuan ve temizlik malzemesi şişelerini toplayıp, bunları kendi imalatları olan maddelerle doldurup anlaşmalı oldukları marketlere satıyormuş.

Apartmanın bahçesinde beslediğimiz üç tane kedi vardı. Bunlardan en güzel olanı geçenlerde aniden öldü. Çok garip bir şekilde her tarafı şişmişti kedinin. Hani Tom ve Jerry çizgi filmlerinde kedinin bir tarafından pompayla hava basarlar ve kedi de balon gibi şişer ya, aynen öyle. Hiç kimse ne olduğunu anlamadı. Bundan birkaç sene önce beslediğimiz bir sokak köpeğini belediye zehirlemişti. Şimdi herkes "kesin yine belediye bir şey yapmıştır" diyor. Gerçi köpek bütün gece havlayıp kimseyi uyutmuyordu ama eğer zehirledilerse bu zavallı kedinin suçu neydi? Bazen insanları bir böcek yada arı ısırınca alerjisi olduğu için şişiyor, bence kedinin başına böyle bir olay da gelmiş olabilir...

LoveCartoonÇok tatlı bir flash animasyonu buldum. Müziği çok hoş. Biri kız arkadaşı için yapmış sanırım, yada öyle birşey işte. Oradaki küçük yaratıklar Kore dilinde birşeyler söylüyorlarmış. Şurada da söylediklerinin İngilizce tercümesi (biraz saçma) varmış. Animasyonu direkt açamadıysanız İngilizce tercümesinin olduğu yerden küçük boyutlu da olsa görebilirsiniz. Eğer animasyon verdiğim adreste yoksa entoi.com'u deneyin. Flash çalışmasının asıl kaynağı orasıymış sanırım...

Yaklaşık bir yıldan beri sabit diske birleştirme işlemi (hani şu windows klasöründeki defrag.exe var ya, işte o programın yaptığı iş) uygulamamıştım. Dün akşam saat 21 civarında işlemi başlattım. Tahminen 4 veya 5 saat içinde biter diye düşünüyordum. Ama yanılmışım. Bekledim, bekledim, bekledim... Bitmiyor... En sonunda televizyon seyretmekten sıkılıp uyudum. Sabah kalktığımda (saat 8:30'da) sabit diskin ancak %81'i tamamlanmıştı. Ama ayrıntılara baktığımda daha diskin yarısının bile birleştirilmediğini gördüm. Sabah saatlerinde sıksık elektrik kesildiğini düşününce de mecburen durdurmak zorunda kaldım. Zaten hava da bulutluydu, yağmur, fırtına falan olacakmış. Risk almaya değmez. Daha sonra bir daha denerim artık...

Dün TNT kitap toplama kampanyasıyla ilgili şöyle bir eposta aldım. Kampanyanın süresi geçti mi geçmedi mi bilmiyorum ama isterseniz bir telefon edip sorun...

TNT Expres'in her yıl düzenlediği bir kitap toplama kampanyası var. Bu sene de gerçekleşecek olan kampanyada toplanacak kitaplar Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği vasıtasıyla Şırnak, Mardin, Tunceli, Adıyaman gibi illerde belirlenen okullara dağıtılacak. İhtiyaç duyulan kitaplar çocuk klasikleri, hikayeler, üniversite hazırlık kitapları ve dünya klasikleri. Asıl önemli nokta şurada ki: TNT, bu kitapları kapınıza kadar gelip kendisi alıyor. Yani yorulmanıza, vakit ayırmanıza gerek yok! 444 0 868 numaralı telefonu arayıp adresinizi vermeniz yeterli...

Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bizim okuldaki bazı kişiler bu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği benzeri birkaç dernekten, devletten ve okuldan aynı anda burs alıyorlardı. Ve topladıkları para aylık olarak benim annemin veya babamın aldığı maaştan fazla oluyordu. Bazıları da bu paraları otomobiline benzin doldurmak için kullanıyordu. Benim durumumun bunların durumundan daha kötü olmasına rağmen sadece okulun vereceği burs için başvurduğumda bana söylenen söz "sen bize burs ver" oldu. Herkes anneannesini, babaannesini, dedelerini veya ailede çalışmayan kim varsa onları üzerinde gösterip bursu alıyor. Benzer bir durum deprem zamanlarında Sakarya ve Kocaeli'de oturan öğrencilerden evleri hasar görenlere verilecek yardım parası için de geçerliydi. Başvuru için gerekli olan belge muhtardan alınan bir evim hasarlı belgesiymiş. Benim tanıdığım evinde çatlak bile olmayan herkes, tanıdık bir muhtar yardımıyla, bu yardımdan yararlandı. Bu gibi durumlarda doğru dürüst bir araştırma yapıldığını hiç sanmıyorum. Bu işler sadece yardım almak için başvuran kişinin beyanına güvenmekle olmaz. Çünkü gördüğüm kadarıyla yardımların bir bölümü ihtiyacı olanlara gitmiyor. Çok ama çok sinir bir durum...

Bazen haber bültenlerinde veya gazetelerde, "vatandaşlar tarafından TÜBİTAK'a sorulan garip sorular" başlıklı haberlere rastlıyorum. Hep merak ederdim haberciler bu soruları nereden buluyorlar diye. Meğer Bilim ve Teknik Dergisi'nin web sitesinde bu konuyla ilgili merak ettikleriniz adında bir bölüm varmış. Bu bölüm sayesinde kafanızı kurcalayan soruları uzmanlara sorabiliyorsunuz veya daha önceden sorulan soruları okuyarak ilginç bilgiler edinebiliyorsunuz. Aradığınız soruları ve cevapları bir anahtar kelime yardımıyla da aratabiliyorsunuz. Bence çok yararlı bir çalışma...

Bu arada Bilim ve Teknik Dergisi ana sayfasını hiç beğenmedim. Çok amatörce hazırlanmış. Böyle bir kuruma yakışmıyor...

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in geçtiğimiz şubat ayında yaptığı bir konuşma... Bugünkü Milliyet Gazetesi'ndeki bir haberden...

Herhangi bir şey olmadığını belirten raporlar her zaman ilgimi çekmiştir. Çünkü bildiğimiz gibi, (öncelikle) bilinen bilinenler vardır. (Artı) bildiğimizi bildiğimiz şeyler vardır. Ayrıca bilinen bilinmeyenler olduğunu da biliyoruz. Yani bilmediğimiz bazı şeyler olduğunu da biliyoruz. Ancak bilinmeyen bilinmeyenler de var. Bunlar, bilmediğimizi bilmediğimiz şeyler...

Azra AkınMissWorld.org... Polonya televizyonlarından birinde yarışmanın reklam programı vardı. Bu programda geçen sene birinci olan Türkiye güzeli Azra Akın'ı (bence biraz abartmışlar, neresi güzel ki bu kızın) ve yarışmaya bu sene katılan kraliçe adaylarını tanıttılar. Programın sonunda da yarışmanın web adresini verdiler...

Yarışmanın web sitesinde yarışmacıları tanıtıcı yazılar ve fotoğraflar bulunuyor. Bu sene Türkiye'yi Tuğba Karaca adında biri temsil ediyormuş. Sitedeki fotoğraf galerisini görmenizi özellikle tavsiye ederim. Fotoğraflar gerçekten büyük (yaklaşık 2500x1500 piksel kadar) ve kaliteli. Bunların yanında sitede güzellerle yapılmış röportajların videolarının bulunduğu bir bölüm de var. İncelemedim ama izleyicilerin web üzerinden yarışma anında oy verme imkanlarıda varmış sanırım...



« »


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BAŞA DÖN . . .

Linkler

Sitenizin ismini aşağıdaki bölümde görmek istiyorsanız, Zikzak'a kalıcı bir link vermeniz ve bunu bir e-posta ile bana bildirmeniz gerekmektedir...

aicis
altiustutasarim
aslicin
bebelog
benhayattayken
blogkardesligi
bloglaralemi
deeperandfaster
ekonomiturk
ellibir
esinperisi
fikirbaz
findikkabugu
geriden
golgelimavi
izlenimler
keditasmasi
limk
mada
mentaldisorder
n
naylondefter
notdefteri
ozgekilicoglu
sosyalmekan
stadyum
sulusepken
taheny
thezgi
turkce

diğer linkler

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BAŞA DÖN . . .

İletişim

E-posta göndermek için aşağıdaki formu veya zikzakweblog@yahoo.com adresini kullanabilirsiniz...

 

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BAŞA DÖN . . .

This page is powered by Blogger. Isn't yours?