Yeni Zelandalıların, Çanakkale Savaşları'nın yıl dönümünde Haka Dansı yapmalarına izin verilip verilmeyeceği günlerce tartışıldı. Bence bu dansı yapmamaları gerekiyordu. En azından bunu kendileri düşünmeliydi. Benim gerekçem müstehcenlik falan değil. Amacı meydan okuma olan bir savaş dansının (yani seyredince bu anlam çıkıyor) anma törenlerinde yapılması ne kadar doğrudur? Adamlar yüzyıl önce dünyanın bir ucundan kalkıp buraya savaşmaya ve işgale gelmişler, şimdi torunları karşımıza geçmiş Haka Dansı yapıyor. Bence biraz saygısızca bir davranış...
Bir de şöyle düşünün... Tamam, biz hoşgörü gösterip bu dansı yapmalarına izin veriyoruz. Peki aynı konuda başka devletler bize hoşgörü gösterir mi? Viyana'ya bir anıt dikilse, her yıl da on binlerce Türk Viyana'ya gitse ve kuşatmanın yıl dönümünü kutlasa bize ne derler? "Bu barbarlar hala aynı kafada" deyip bundan rahatsız olmazlar mı? Üzerine bir de Haka Dansı gibi bir şeyler yapsak... Bırakın rahatsız olmayı, buna izin verirler mi?..
Bakın, henüz içeriğini tam olarak bilemiyoruz ama bu da Anzakların yeni bir talebi...
Çanakkale Savaşları'nın 90'ıncı Yıldönümü törenlerine katılmak için Çanakkale'ye gelen Avusturalya Başbakanı John Howard ve Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, Orman Bakanı Osman Pepe'ye iki büyük öneride bulundu. Clark ve Howard, Çanakkale'nin uluslararası bir statüye kavuşturulması, Tarih ve Doğa Parkı olarak Çanakkale'de savaşan 7 ülke tarafından ortak bir yönetimle yeniden ele alınmasını teklif etti. Teklif, Gelibolu Yarımadası'nın, savaşta büyük kayıplar veren Türkiye, İngiltere, Avusturalya, Yeni Zelanda, Fransa, Kanada ve Hindistan arasında oluşturulacak ortak bir Uluslararası Platform tarafından dönüşümlü olarak yönetilmesini öngörüyor. Projenin ikinci safhasını ise, bu ülkelerin en fazla kayıp verdiği bölgeleri kendi gelenek ve göreneklerine göre dizayn etmesi oluşturuyor...
Yani adamlar Gelibolu'nun yönetimininde söz sahibi olmak istiyorlarmış. Bu nasıl bir mantıktır?.. Hadi izin verdik diyelim... Peki, tarih boyunca Türklerin savaştığı yerlerin yönetiminde de Türklerin söz hakkı olabilecek mı? Aynı mantıkla bizim de Avusturya, Macaristan, Romanya, Mısır ve daha birçok ülkedeki bazı bölgeler üzerinde yönetim hakkı istememiz gerekmez mi? İstesek bile bu ülkeler talebimize olumlu yaklaşırlar mı?..
2 yorum:
Burada sozu edilen kurulacak olan 'park'in yonetimi mi yoksa yarimadanin yonetimi mi?
Alintilanan bolumden bu net olarak anlasilmiyor ve ikisi arasinda onemli bir fark var.
Haber şurada ama fazla bir şey yok, aynen bunlar yazıyor... Büyük ihtimalle park kastedilmiştir ama savaş Gelibolu yarımadasının birçok bölgesinde gerçekleştiği için Gelibolu'nun farklı yerlerinde (ne istediklerini tam olarak bilmiyorum ama) o devletlere özgü parklar kurulması gerekecektir. Asıl sorun niye böyle bir şeye gerek duyulduğudur? Gelibolu yarımadasının tamamı zaten bir milli parktır ve yönetimi Türklerdedir. Eğer kastedilen Gelibolu Milli Parkı'ysa, bu zaten bütün yarımadayı kapsar. Yapılması gerekli görülen bazı şeyler varsa, bunların, bizim yönetimimiz altında yapılması daha uygun olur... Konu sadece bir park bile olsa, Çanakkale'de bize karşı savaştıkları için, yönetimin bu ülkelerle dönüşümlü bir şekilde yürütülmesini istemem. Eğer bu savaşta askerleri Türklerle beraber çarpışmış devletler varsa, onlarla paylaşmak daha mantıklı olur...
Yorum Gönder